Hesapsız kitapsız bugününü yaşayanlardan mısınız? Yarınını düşünüp içten içe B planı yapanlardan mı?
Paylarına düşen hayal kırıklıklarının önemli bir kısmını yaşamış olanlar, hayatlarında bir B planı ile hareket etmeye alıştırırlar kendilerini. Bu bir nevi can simididir onlar için; düştüklerinde kanamasın diye dizlerini dirseklerini pamuğa sarma çabası; tekrar ayağa kalkabilme ümidi...
Kişisel hayal kırıklıklarının yanı sıra, bir de Türk ailelerinde çocuk yetiştirirken onu fazlasıyla koruyup kollama, evham içerisinde kötülüklerden uzak tutma eğilimi vardır malum. Bazılarımız yetişkinliğe adım atınca bile hala o üzerimize zerkedilen evhamı içinde hisseder ve bu öğretilmiş korku sayesinde başımıza geleceklere karşı savunmasız kalmaktan ölesiye korkar.
Hal böyle olunca çözüm olarak biz de B planları yaparak onları devreye sokar, hayata karşı önlem almaya çalışırız.
Ama asıl soru şu: B planı varken, A planı düzgün işleyebilir mi?
Diğer bir deyişle aklımızın bir köşesinde kötü senaryoya karşı önlem almaya çalışırken, kendimizi şu an yaşadıklarımıza tamamıyla verebilir miyiz?
Biz bir olaya kendimizi tamamen vererek yaşamazsak, kendi potansiyelimizi bütün imkanlarıyla ortaya koymazsak sonrasında yaşanacak olası hayal kırıklığı hayatın mı suçu olur, bizim mi? Öyleyse bu durumda B planının ne anlamı kalır?
Yoksa bu sorunun cevabı karşında ne olduğuna göre değişir mi?
Mesela ilişkilerde A planın iyiyse B planı aklına bile gelmez. Varını yoğunu o an sevdiğinle paylaşmaktan başka derdin olmaz. Oysa iş ilişkilerinde A planın ne kadar iyi olursa olsun her zaman bir B planın olmalıdır. Şartların ne zaman değişeceği belli olmaz ve kendi ayakların üzerinde durabilmek için alternatif çözümleri cebinde taşımalısındır.
Görünen o ki kalbin hüküm sürdüğü yerde B planı barınamaz; zira hayat her gönül sınavından sonra bize temkinli olmayı öğütlese de; insan ruhu hiç incinmemiş gibi yeniden inanmaya programlar kendini.
Aklın hükümdarlığında ise B planları baş tacıdır. Tecrübelerden edinilen hayat dersleridir, bizi ileriye taşıyacak dayanaklardır.
Yine de cevapları kategorize etmeye gelmiyor, gün geliyor ezbelerimize atılan bir çelmeyle doğru bildiklerimiz değişebiliyor. Akıp giden zaman içinde hesapsız kitapsız yaşamayı seçenler B planlarına, temkinli yaşayanlar hesapsızlığa sarılabiliyor.
İnsanoğlu onunla kontrat yapmaya çalıştıkça, hayat bıyık altından daha bir hain gülümsüyor.
2013, İstanbul - Therapia mag
Kommentarer